The Importance of Videolaryngostroboscopy in Benign Vocal Fold Lesions
PDF
Cite
Share
Request
Research Article
VOLUME: 39 ISSUE: 1
P: 30 - 34
March 2001

The Importance of Videolaryngostroboscopy in Benign Vocal Fold Lesions

Turk Arch Otorhinolaryngol 2001;39(1):30-34
1. Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi KBB ve Baş Boyun Cerrahisi Anabilim Dalı
No information available.
No information available
Accepted Date: 22.02.2001
PDF
Cite
Share
Request

ABSTRACT

Objectives:

To evaluate the effects of videolaryngostroboscopy (VLS) in evaluating the physical characteristics of dynamic mucosa that covers vocal fold surface and in the differential diagnosis of those patterns in benign vocal fold lesions.

Materials and Methods:

99 patients who attended to Kocaeli University Medical Faculty Voice Center, with hoarseness and diagnosis of benign vocal fold lesion had been retrospectively recorded and their VLS records were examined. The symmetry of vocal folds, amplitude, periodicity, mucosal wave properties, phases of vibratory cycle (open-close) and types of glottic closure were evaluated and stroboscopic findings of vocal nodule, polyp, intracordal cyst, sulcus vocalis, "contact" granuloma and Reinke’s edema were examined.

Results:

42.4% of 99 patients had vocal nodule, 14.2% had Reinke’s edema, 17% had intracordal cyst, 13% had vocal polyp, 10.1% had sulcus vocalis, and 3% had "contact" granuloma. Glottic closure was oberved as a posterior opening in patients with nodule and polyps; where as the closure was complete in intracordal cyst and edema group. Vibration amplitude was markedly decreased in patients with polyp and edema, on the other hand the decrease was less prominent in patients with cysts. Open phase predominance was determined in the evaluation of phase closure characteristics of vibratory cycle time rates in the nodule and polyp group. Phase symmetry was observed in patients with bilateral nodules and sulcus vocalis, while phase symmetry was absent in patients with other lesions and unilateral nodules. A decrease on horizontal amplitude and cuttings of mucosal waves were observed in vibratory cycles of sulcus vocalis. Mucosal waves were normal in “contact” granulama, but assymetry in glottic configuration was mast prominent.

Conclusion:

The usage of VLS is important in proper classification and determining the right therapeutic modalities. Phase closure pattern, phase symmetry, glottal configurations, periodicity, mucosal wave properties are the most common VLS patterns that have great importance in diagnosis.

ÖZET

Amaç:

Benign vokal kord lezyonlarında, kord yüzeyini örten dinamik mukozada oluşan fiziksel karakteristiklerin değerlendirilmesinde ve lezyonların ayırıcı teşhisinde, videolaringostrobos-kopi (VLS) ile elde edilen paternlerin tanıya ve seçilecek tedavi protokolüne etkisini vurgulamak.

Yöntem ve Gereç:

Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Ses Araştırma Birimi'ne ses kısıklığı ile başvuran ve benign vokal kord lez-yonu tanısı alan 99 olgudan elde edilen VLS kayıtları retrospek-tif olarak gözden geçirildi. Vokal kordlardaki simetri, amplitüd, peryodisite, mukozal dalga özellikleri, vibratuar siklusun fazları (açık-kapalı) ve glottik kapanma şekilleri değerlendirilerek vokal nodül, polip, intrakordal kist, sulcus vocalis, kontakt granulom ve Reinke ödeminde gelişen stroboskopik bulguların özellikleri saptandı.

Bulgular:

99 olgunun 42 (%42.4)'sinde vokal nodül, 14 (%14.2)'ünde Reinke ödemi, 17 (%17.1)'sinde intrakordal kist, 13 (%13.1)'ünde vokal polip, 10 (%10.1)'unda sulcus vocalis ve 3 (%3)'ünde kontakt granulom saptandı. Glottik kapanma değerlendirildiğinde, nodül ve poliplerde posteriorda glottik açıklık olarak gözlenirken, intrakordal kist ve ödem grubunda genellikle tam bir kapanma mevcuttu. Vibrasyon amplitüdü, polip ve ödem hastalarında şiddetli derecede azalma gösterirken, intrakordal kist hastalarında orta derecede azalma hakimdi. Vibratuar siklusun zaman oranlarını yansıtan faz kapanma karakteristikleri değerlendirildiğinde, nodül ve polip grubunda açık faz hakimiyeti mevcuttu. Bilateral nodül ve sulcus vocalis hastalarının çoğunda faz simetrisi varken, diğer lezyonlarda ve unilateral vokal nodüllerde faz simetrisi bozuktu. Sulcus voca-lis'te vibratuar sikluslar sırasında horizontal amplitütte azalma ve mukozal dalgada kesintiler gözlendi. Kontakt granulomda mukozal dalga normal, fakat glottal konfigürasyonda bozukluk ön planda idi.

Sonuç:

Vokal kord patolojilerini uygun klasifiye etmek ve hastalarda ses terapisi veya cerrahi seçiminde yanılma payını azaltmak için VLS kullanımı önemlidir. Faz kapanma paterni, faz simetrisi, glottal konfigürasyon, peryodisite ve mukozal dalga özellikleri tanısal değeri olan en sık kullandığımız VLS patern-leridir.

Keywords:
Videolaryngostroboscopy, vocal fold, bening lesion.