ABSTRACT
Objectives:
An accurate pretherapeutic evaluation of laryngeal carcinoma is required for treatment planning as well as for evaluation and comparison of the results of different treatment modalities. The purpose of our study was to determine whether microlaryngoscopic findings and CT imaging correlate with histopathological findings or not.
Material and Methods:
In this study, thirty-five cases of laryngeal cancer with deeply invading up to the limits of larynx or extralaryngeal extension were studied. Each patient had a history, clinical evaluation (including microlaryngoscopy and biopsy), and CT examination. The surgical specimens were cut in whole-organ slices parallel to the plane of the axial CT images. The histological findings were compared with the clinical and CT findings. The impact of each diagnostic method on pretherapeutic evaluation was analyzed.
Results:
Clinical evaluation alone failed to identify tumour invasion of the laryngeal cartilages and of the extralaryngeal soft tissues, resulting in a low staging accuracy (57%). The combination of clinical evaluation and an additional CT imaging resulted in significantly improved staging accuracy (86%).
Conclusion:
An interdisciplinary evaluation of clinical, endoscopical, and radiological findings is mandatory to detect the involvement of deep laryngeal or extralaryngeal tissues.
ÖZET
Amaç:
Larengeal karsinomun tedavi öncesi doğru şekilde değerlendirilmesi tedavi seçiminde olduğu kadar değişik tedavi yöntemlerinin sonuçlarının karşılaştırılması açısından da önemlidir. Bu çalışmada tedavi öncesi mikrolaringoskopik bulgular ve bilgisayarlı tomografi (BT) bulgularıyla histopatolojik bulguların birbirleriyle uyumlu olup olmadıklarını araştırdık.
Gereç ve Yöntem:
Bu çalışmada derin larengeal tutulum ya da ekstralarengeal yayılımı olan 35 hasta (34 erkek, 1 kadın) incelendi. Her bir hastanın anamnezi, klinik muayenesi (mikrolarin-goskopi ve biyopsi dahil) ve BT incelemesi yapıldı. Cerrahi spes-menler aksiyel BT planına paralel şekilde kesildi. Histolojik bulgular, klinik ve BT bulgularıyla karşılaştırıldı. Her bir tanısal yöntemin preterapötik değerlendirmeye olan etkisi incelendi.
Bulgular:
Klinik değerlendirme, tümörün larengeal kartilajlara ve ekstralarengeal yumuşak dokulara invazyonunu saptamada tek başına başarısız bulundu; evreleme doğruluk yüzdesi düşüktü (%57). Klinik değerlendirme BT ile kombine edildiğinde ise evreleme doğruluğu anlamlı olarak arttı (%86).
Sonuç:
Derin larengeal yapılar ve ekstralarengeal dokuların tu-tulumunu saptamada klinik, endoskopik ve radyolojik bulguların interdisipliner biçimde ele alınması zorunludur.