Original Investigation

Role of Fine-Needle Aspiration Biopsy in the Management of Salivary Gland Masses

10.5152/tao.2016.1700

  • Deniz Tuna Edizer
  • Ela Araz Server
  • Özgür Yiğit
  • Muhammet Yıldız

Received Date: 03.05.2016 Accepted Date: 23.08.2016 Turk Arch Otorhinolaryngol 2016;54(3):105-114

Objective:

Fine-needle aspiration biopsy (FNAB) is widely used in the management of salivary gland masses. Its main advantage is its ability to differentiate benign from malignant disease. In this study, we aimed to evaluate the diagnostic ability of FNAB in salivary gland masses.

Methods:

The records of patients who had undergone FNAB before parotidectomy or submandibular gland excision between 2005 and 2013 were retrospectively analyzed. FNAB results were classified as negative, positive, suspicious for malignancy, and non-diagnostic. Preoperative FNAB results were compared with definitive histopathological results. The sensitivity, specificity, positive predictive value (PPV), negative predictive value (NPV), and accuracy of FNAB results were calculated.

Results:

A total of 285 patients were enrolled. Among them, 230 (80.7%) had parotid gland and 55 (19.3%) had submandibular gland masses. Following a definitive histopathological examination, the most common benign tumor was pleomorphic adenoma (52.6%), whereas malignant tumors were mucoepidermoid carcinoma (2%) and squamous cell carcinoma (2%). The sensitivity, specificity, PPV, NPV and accuracy of FNAB results were 76.9%, 95.4%, 75%, 95.9%, and 92.6%, respectively. The rate of a suspicious cytology was 5.2% (15 patients) and that of a non-diagnostic cytology was 8.8% (25 patients).

Conclusion:

FNAB is a safe and simple diagnostic tool for the diagnosis of salivary gland masses and has a relatively high sensitivity and specificity. It may provide valuable information for patient counselling and surgical planning. The major drawbacks include a lower sensitivity than specificity and a relatively high rate of non-diagnostic results.

ÖZET

Amaç:

İnce iğne aspirasyon biyopsisi (İİAB), tükrük bezi kitlelerinin yönetiminde yaygın olarak kullanılmaktadır. Benign hastalığı, malign hastalıktan ayırabilme özelliği, bu tekniğin en önemli avantajı olarak bilinmektedir. Bu çalışmada, tükrük bezi kitlelerinde İİAB’nin tanısal değerlendirmedeki rolü incelenmeye çalışılmıştır.

Yöntemler:

2005-2013 yılları arasında, parotidektomi ve submandibüler bez eksizyonu öncesinde İİAB yapılmış hastaların kayıtları geriye dönük olarak incelendi. İİAB sonuçları malignite açısından negatif, pozitif, şüpheli ve tanısal olmayan olarak sınıflandırıldı. Preoperatif İİAB sonuçları, postoperatif histopatoloji sonuçları ile karşılaştırıldı. İİAB’nin duyarlılık, özgüllük, pozitif öngörü değeri (PÖD), negatif öngörü değeri (NÖD) ve doğruluk değerleri hesaplandı.

Bulgular:

Toplamda 285 hasta çalışmaya dahil edildi. 230 (%80.7) hastada parotis bezi, 55 (%19.3) hastada ise submandibüler bez kitlesi mevcuttu. Kesin histopatolojik inceleme sonrasında en sık tespit edilen benign tümör pleomorfik adenom (%52.6) iken, en sık tanı koyulan malign tümörler mukoepidermoid karsinom (%2) ve yassı hücreli karsinom (%2) idi. İİAB’nin duyarlılık, özgüllük, PÖD, NÖD ve doğruluk oranları, sırasıyla %76.9, %95.4, %75, %95.9 ve %92.6 olarak belirlendi. Şüpheli sitoloji oranı %5.2 (15 hasta) ve tanısal olmayan sitoloji oranı %8.8 (25 hasta) idi.

Sonuç:

Tükrük bezi kitlelerinin tanısında kullanılan İİAB, göreceli olarak yüksek duyarlılık ve özgüllüğe sahip olan güvenli ve basit bir testtir. Hasta bilgilendirme ve cerrahi planlama açısından değerli bilgiler sağlamaktadır. En önemli dezavantajları arasında duyarlılık değerinin özgüllük değerinden düşük olması ve göreceli olarak tanısal olmayan sonuçların yüksek olması yer alır.

TR PDF

Keywords: Salivary gland, fine-needle aspiration biopsy, neoplasia, management