Objective:

We aimed to investigate the association of the frequency of three single-nucleotide polymorphisms [glucose transporter isoform 1 (GLUT1) reference single-nucleotide polymorphism (rs) 710218, hypoxia-inducible factor 1 alpha (HIF1α) rs11549465, and T-box transcription factor protein 21 (TBX21) rs17250932], which have been proved to be related with various benign and malignant diseases, with the development of laryngeal cancer and its size and grade.

Methods:

In this study, we included 35 patients with laryngeal cancer and 35 volunteers at least 30 years old who had smoked for at least 20 years. DNA was obtained from the blood samples of the participants using an isolation kit. Then, polymorphisms for both the groups were determined using real-time polymerase chain reaction.

Results:

No significant differences were detected regarding the genotype and allele frequencies in the three polymorphisms assessed between the two groups. In the patient group, on examining the association of polymorphisms with tumor size and grade, no significant relation was observed in three polymorphisms regarding the related parameters.

Conclusion:

GLUT1, HIF1α, and TBX21 polymorphisms have no impact on the development of laryngeal cancer.

ÖZET

Amaç:

Larenks kanseri tanısı almış hastalarda ve kontrol grubunda, daha önce bazı hastalıklarla ve malignitelerle ilişkisi gösterilmiş olan üç adet tek nükleotid polimorfizminin (Glucose Transporter Isoform 1 (GLUT1) reference single nucleotide polymorphism (rs) 710218, Hypoxia Inducible Factor 1 Alpha (HIF1α) rs11549465 ve T-box Transcription Factor Protein 21 (TBX21) rs17250932) sıklığı ile larenks kanseri gelişimi, tümör büyüklüğü ve tümör evresi ilişkisinin araştırılması amaçlandı.

Yöntemler:

En az 30 yaşında ve en az 20 yıldır sigara içen, ek hastalığı bulunmayan 35 larenks kanser tanılı hastadan ve 35 sağlıklı gönüllüden alınan kan örneklerinden, izolasyon kiti kullanılarak deoksiribonükleik asit elde edildi. Gerçek zamanlı polimeraz zincir reaksiyonu yöntemi kullanılarak tek nükleotid polimorfizmleri belirlendi.

Bulgular:

İki grup arasında değerlendirilen her üç polimorfizm için de genotip frekansı ve allel frekansı açısından istatistiksel olarak anlamlı fark saptanmadı. Hasta grubunda polimorfizmlerin tümör boyutu ve kanser evresi ile ilişkisi değerlendirildi. Üç polimorfizmde de bu parametrelerle istatistiksel olarak anlamlı bir ilişki gözlenmedi.

Sonuç:

Larenks kanserinde GLUT1, HIF1α ve TBX21 polimorfizmlerinin etkili olmadığı kanısına varıldı.

TR PDF

Keywords: Cancer, larynx, polymorphism, GLUT1, HIF1α, TBX21